Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, geleneksel Türk okçuluğunda 2023’ü başarılı bir şekilde tamamladıklarını, organizasyonlara katılımın yüksek seviyede olduğunu belirtti.
Toksöz, AA Spor Sohbetleri’ne konuk olarak 2023 yılını ve gelecek hedeflerini değerlendirdi.
2019’da kurulan bir federasyon olmalarına ve Kovid-19 salgınının da hemen üstüne gelmesine rağmen hızla geliştiklerini belirten Toksöz, “İlk olarak kurumsallık adına antrenörlerin yetişmesine, kulüplerin tescili ve sporcuların lisanslarına ağırlık verdik. Henüz emekleyen bir branşız ama binlerce yıllık kadim bir geleneği barındıran branş olarak yolumuza devam ediyoruz.” dedi.
2023’te planlanan tüm organizasyonları icra ettiklerini dile getiren Toksöz, “2023’ü Samsun’daki Kapalı Salon Türkiye Şampiyonası’yla tamamladık, 10’a yakın resmi müsabaka gerçekleştirdik. Hakem ve antrenör kurslarımız, gelişim seminerlerimiz de devam etti. Lisanslı sporcu sayımızda 2022 ile 2023’ü mukayese ettiğimizde yüzde 50’den fazla bir artış var. 2022 yılında 11 bin 500 civarında bulunan lisanslı sporcu sayımız 17 bini buldu. Kulüp sayımız da buna yakın bir artışla 600’e yaklaştı, hakem sayımızda da artış var, şu anda 300’den fazla hakemimiz var. Antrenörlerimizde de yaklaşık 1000’e ulaştık, ciddi bir talep var. 2023, bu anlamda çok başarılı geçen bir sezon oldu.” şeklinde konuştu.
Modern okçulukta Mete Gazoz’un olimpiyat şampiyonluğunun geleneksel Türk okçuluğuna etkilerine ilişkin Toksöz, şunları kaydetti:
“Modern okçuluk ile geleneksel okçuluğun birbirinden ayrılan özellikleri de var ama özüne baktığınızda okçuluk yapıyoruz. Türk geleneğini yaşatmaya çalışıyoruz. Çok ciddi başarılar kazanan modern okçuluktaki milli takımımızı ve Mete Gazoz kardeşimizi tebrik ediyoruz. Mete Gazoz’un olimpiyatlardaki başarısı birçok çocuğa rol model olarak ve okçuluğun benimsenmesi anlamında ciddi katkı sağladı. Mete’nin ve olimpik milli takımın başarısıyla beni arayanlar da oldu, modern okçuluktaki başarı Türk okçuluğuna da yazılmış bir başarı. Bununla da gurur duyuyoruz. Hep birlikte bayrağımızı göndere çekecek sporcular yetiştirme gayesindeyiz.”
“Türk’ün çocuğu sütten kesildiğinde eline bir ok ve yay verilirmiş”
Ok ve yayın Hz. Adem’e kadar dayandığına dair belgeler bulunduğunu anlatan Toksöz, “Öyle bir branş ki bu, Türk’ün çocuğu sütten kesildiğinde eline bir ok ve yay verilirmiş, çocuk oyuncak olarak bunlarla oynarmış.” dedi.
Okçuluğun bir spor branşına dönmesinin ateşli silahların ortaya çıkmasından sonra başladığını dile getiren Toksöz, “Türk okçuluğu ve Türk yayı dünyada gerçekten kabul görmüş bir enstrümandır. Zaten Türkler, okçu millet olarak geçer. Biz de unutulmaya yüz tutmuş bu branşın ortaya çıkması için gayret sarf ediyoruz. Özerk federasyonun kurulmuş olması ciddi bir adımdı. Türk okçuluğu hak ettiği yere doğru gitmeye başladı.” diye konuştu.
Ülkede az sayıda bulunan yay üreticilerine de destek verdiklerini anlatan Toksöz, çocukların genlerinde bulunan bu branşı, bir kültür olarak aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
“Kendimizi sadece bir spor branşı olarak değerlendirmiyoruz.” diyen Toksöz, şöyle devam etti:
“İlk öğrettiğimiz tarihte nasıl yer almış, günümüzde nasıl yer alıyor ve manevi olarak neresindeyiz. Peygamber Efendimizin 40’tan fazla okçulukla ilgili hadisi şerifleri var, ‘Çocuklarınıza ok attırın, ata bindirin ve yüzme yaptırın’ manasında hadisleri var. Hatta ibadet derecesinde değerlendirilen bir kadim gelenekten bahsediyoruz. Sadece bir spor branşını yapıyormuş havasıyla olursa binlerce yıllık bu kadim geleneğe haksızlık etmiş oluruz. Bir yaşam şekline dönüşüyor, tarihte de böyleydi, amacımız o yaşam şeklini spor branşı olarak yürütmek.”
Geleneksel okçuluğun uluslararası boyut kazanması
Dünya Etnospor Konfederasyonu iş birliğiyle Türk devletleriyle özel müsabakalar, sporcu yetiştirme, eğiticilerin eğitimine ilişkin görüşmeler yaptıklarını belirten Toksöz, “Sporcu gelmesi, eğitici gitmesi ve Türk okçuluğunun oralarda da yaygınlaşması adına planlarımız var. Dünya Etnospor Konfederasyonunun, Okçular Vakfının ve Yunus Emre Enstitüsünün de yurt dışında kemankeş faaliyetleri var. Türk devletleriyle bu ilişkileri geliştirip olimpik branş olmasa da özel müsabakalarla sporcuları buluşturmak, kültürel aktarımlar yapmak gibi 2024’te de planlarımız var.” şeklinde konuştu.
Eğitici eğitimi almak isteyen ülkelerin kendilerine ulaştığını da kaydeden Toksöz, “Kanada’da bir yazar var, yıllardır Türk yaylarını yapan birisi ve Türk yayıyla ilgili kitap yazmış, size Türk yayını öyle bir anlatıyor ki bizim sahip olmadığımız bazı bilgileri bile aktarabiliyor. O kadar incelemiş, çünkü tarihin en önemli enstrümanı bu, baktığınızda Türk yayının yapılışı çok enteresan, hayvan boynuzu, mercan balığının hava kesesinden oluşturulan tutkalla 1,5 yıl demlenen bir yaydan bahsediyoruz. Müzelerimize gelip görmek isteyen çok kişi var.” ifadelerini kullandı.
Puta okçuluğu, menzil okçuluğu
Geleneksel Türk okçuluğunun puta okçuluğu (Hedef okçuluğu), menzil okçuluğu ve sert bir cisme okun atılıp cismin parçalanması şeklinde 3 kategoriye ayrıldığı bilgisini veren Toksöz, “Günümüzde daha çok çocuklar hedef okçuluğuna ağırlık veriyor. Tabii kuralları, kıyafetleri modern okçuluktan biraz farklı, nişangahın yayda olmaması, kalp gözüyle ‘Ya Hak’ diyerek atılması, geleneksel ritüellerin olması, kıyafetlerimiz… Biz kıyafetle de bir mesaj veriyoruz. Müsabakalarımızda geleneksel kıyafet dışında yarışmak yasak.” dedi.
Şu anda 70 ilde il temsilcilerinin oluştuğunu, ülke geneli için çalıştıklarını dile getiren Toksöz, “Menzil okçuluğunda yaklaşık 800-900 metrelik mesafe lazım çünkü menzil müsabakalarında 550 metreyi bulan sporcularımız var. Tesisleşmeyle ilgili Kütahya’da köhne vaziyetteki bir yeri ok meydanı olarak ihya ettik. Konya’da da tesisle alakalı girişimimiz var, uygun illerde tesis için çalışıyoruz. Hedefimiz dünya geleneksel okçuluk çatısının oluşturulması, dünyada bir çatı oluşursa buraya dahil olan ülkelerle birlikte olimpik olma sürecini konuşabiliriz.” şeklinde konuştu.
“Cumhuriyetimizin 100. yılında faaliyetlerimizi gerçekleştirdik, devletimize nice 100 yıllar diliyorum.” diyen Toksöz, “2024’ten ilk temennim Filistin’deki, Gazze’deki bu durumun bir an önce sulha kavuşması, Filistin’in bağımsızlığına vesile olması. Sportif açıdan da tüm branşlarımız için başarılı bir sezon diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
GÜNDEM
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024